Her Şey Hayal Etmekle Başlar…
Hayaller her yere götürür ve istenirse de gerçekleşir…
Hayal etmek, bir yetenek iken; hayal gücünün yüksek olması sonradan edinilir yani geliştirilir. Hayal gücü yüksekse rahat hayal edilebilir, düşünerek şekillendirilir, planlanır, hissedilir ve gözde canlandırılır. Yaratıcılık devreye girer.
Hayal gücünün yüksek olması ne sağlar?
Daniel Coleman’ın Yeni Liderler kitabında okuduğum bir hikaye ile anlatayım bunu:
“Amerikalı tramplenci Laura Wilkinson 2000 Olimpiyatlarına hazırlanırken üç ayak parmağını kırmış ve suya dalamıyormuş. Hazırlıklarını durdurmak yerine, her gün dalış platformunda saatlerce oturup, her bir dalışın ayrıntılı görüntüsünü zihninde defalarca yeniden yaratmış. Sonra da 2000 Olimpiyatlarında on metrelik tramplenden atlamada altın madalyayı kazanmış.”
Gözde canlandırma ve odaklanmayı sürekli sürdürme devrede olmuş burada.
Beyin araştırmaları bir şeyi canlı ayrıntılarıyla hayal etmenin o etkinliğe fiilen katılmış olan beyin hücrelerini harekete geçirebildiğini gösteriyor. Bu ne demek? Aslında, gerçek değişimi tetikleyen hatta yaratımı sağlayan, istediğiniz şeyi gözünüzde detayları ile canlandırmak ve zihinde prova etmek…
Sizce bu nasıl olur?
Önerdiğim 3 kolay adım var:
1. Öncelikle, odaklanarak ve deneyerek.
2. Basit başlayarak. Örneğin, kendinizi yürürken, uyurken, bir yerde otururken ya da kahve içerken hayal ederek.
3. Pratiği giderek artırarak. Örneğin, her gün belirli bir zaman diliminde; gece yattığınızda uyumadan önce en az 5 dakika hayal kurarak. İstediğiniz herhangi bir şey için. Bunu her hafta giderek 5’er dakika artırarak.
Hayal kurmayı kolaylaştıran şeyler de var. Bunlardan kitabım Değişim Formülü’nde bahsettim.
Bir yerden başlamak önemli olan.
Sizin şu ara en büyük hayaliniz ne?
Gerçek olduğunu bir düşünsenize; neler mümkün olur sizin için?
Sevgiler.
Yeşim Erman