Durmak.
Bir an durmak.
Şimdi biraz dursana.
Ne geçiyor içinden?
Tam da şu an.
Bunu farketmek zor değil ancak kaptırıyoruz ve gidiyoruz…
Soren Kierkagaard; “Hayat sadece geriye doğru bakarak anlaşılır
Dijital çağ, değişimin artık dönemsel değil, kesintisiz hale geldiği bir dönemi yansıtıyor. Fikirler, ürünler ve beklentiler eskiden yıllar içinde evrilirken, şimdi haftalar içinde şekil değiştiriyor. “Yarın” dediğimiz şey, çoğu zaman
Günümüzde giderek daha popüler hale gelen “emotional resilience,” Türkçe’si ile “duygusal dayanıklılık” 2025’te de en çok geliştirilmesi beklenen ilk 10 yetkinlik içinde üst sıralarda yer alıyor.
Fiziki olarak yayın çekip,
Kendi yaşadıklarımızda “neden oluyor” sorgulamasının sizce akışa etkisi nedir?
Son zamanlardaki deneyimlerinizde yaşarken zorlandığınız herhangi bir şey düşünün lütfen…
Hangisi size daha çok oldu; zorluğu yaşamak ve yaşarken ne yaşadığını
Tersine mentörlük, genç çalışanların daha kıdemli çalışanlara mentörlük yapmasıdır.
Dijitalleşme, yeni teknolojiler, mobil uygulamalar, sosyal medya trendleri, nesiller arası iletişim, farklı iş yapış biçimleri, iletişim ve yönetim tarzları hakkında
Kabul, insana esneklik getiriyor; farklı bakış açılarına açıklık mümkün oluyor.
Kabul özgürlük sağlıyor, kontrol bırakılıyor..
Kabul alan açıyor; ifadeler kolaylaşıyor.
Bunların yaşanmadığı durumlarda da
– yargılamalar
Bir günümü düşündüm geçen gün.
Eğitim ile geçen günler, birebir koçluk günleri, toplantı dolu günler, tatil günleri, serbest günler, boş günler… Çeşit çeşit ve farklı deneyimler…Hepsi ayrı ayrı anlamlı…
Kurumsal alanda verilen eğitimleri daha yenilikçi hale getirmek için profesyonel eğitmenler birçok farklı yaklaşım ve yöntem geliştirebilirler.
Benim uygulayarak faydasını gördüklerimi öneri olarak aşağıda paylaşıyorum:
✅ Oyunlaştırma – Gamification: Farklı
Anlaşılmak değil, ifade edebilmek
Çözmek değil, temas edebilmek
ESAS…
Bedenin bilgeliğini dinleyip,
Sormak ve paylaşmak
MESELE…
Şu ana odaklanıp,
deneyimlemek ve hissetmek
AMAÇ…
Gerektiğinde vazgeçebilip,
bırakmak
ÖZGÜRLÜK…
Bazen yavaşlayıp,
“Uyaran ve tepki arasında bir boşluk var ve o boşlukta bizim tepkimizi seçme özgürlük ve kudretimiz yatar. Tepkimizde de gelişme ve özgürlüğümüz saklıdır.” demiş Viktor Frankl.
O boşlukta duygumuz, umudumuz,