Yeni Nesil Zaman Yönetimi: “Odak Tüneli”

“Zaman, bekleyenler için çok yavaş, korkanlar için çok hızlı, yas tutanlar için çok uzun, mutlular için çok kısadır. Ancak sevenler için zaman sonsuzluktur.” Henry Van Dyke

Zaman bazen çok hızlı geçer, bazen de hiç geçmez. Sevdiğimiz bir kişiyle derin bir sohbetin nasıl geçtiğini anlamazken; çok sıkıldığımız bir ortamda geçen 1 dakika bize 1 saat kadar bile uzun gelebilir. Bir dakikanın 60 saniye olması “saat bazlı” zamandır. “Gerçek zaman” ise görecelidir; algıdan ibarettir çünkü kişinin kendisine bağlıdır. Örnek olarak,

  • BİR YIL’ın değerini, sınıfta kalan bir öğrencinin
  • BİR AY’ın değerini, prematüre bebek doğurmuş bir annenin
  • BİR HAFTA’nın değerini, haftalık bir gazetenin editörünün
  • BİR SAAT’İN değerini, kavuşmayı bekleyen aşıkların
  • BİR DAKİKA’nın değerini, treni henüz kaçırmış birinin
  • BİR SANİYE’nin değerini, kazadan kıl payı kurtulmuş birinin

daha iyi anlayacağı/algılayabileceği gibi…

Zamanın yetmemesi, ertelemek, başlayamamak, bitirememek, vakit ayıramamak temelde yetersizlik hissini, endişe-kaygı halini ve stresi tetikler. Yaşam dengesini olumsuz anlamda etkiler. Burada, ağırlıklı olarak zaman kavramından kendini soyutlama, zamanı kendi kontrolü dışında görme durumu görülür. Örneğin, “spor yapmaya vaktim yok” diyen bir kişi aslında gerçekte “spor yapmayı seçmiyor” demektir. Oysa ki zamanımızın içinde anlam, öncelik, seçim/tercih ve/veya ihtiyaç vardır. Ortak noktasında da değerlerimiz vardır. Sınırsız zamanınız olsa neler yapardınız? sorusunu cevapladığınızda kendi adınıza hangi değerlerinizi farkediyorsunuz? Sınırsız olmayan bu kıymetli kaynağı yönetmek nasıl mümkün?

Zaman yönetiminde en etkin ve yaygın yöntemlerden birisi Eisenhower Önceliklendirme Matrisi’dir. 1953-1961 yılları arasında ABD başkanlığını yapmış olan David Einsenhower tarafından geliştirilmiş bir tekniktir; Eisenhower Matrisi. Einsenhower; “önemli olan nadiren acildir; acil olansa nadiren önemli.” demiş ve matrisi acil ve önemli boyutunda tanımlamıştır.

ACİL & ÖNEMLİ boyutuna günümüz dünyasında yeni bir boyut daha eklenmiştir. İşi, “neden” yaptığımızın altını dolduran FARK YARATAN boyutu.

Bu yeni boyut ile birlikte önceliklendirmenin 3 boyutu aşağıdaki şekilde tanımlanabilir:

İşin yapılması açısından:

  • Acil: ne kadar çabuk
  • Önemli: ne kadar gerekli
  • Fark Yaratan: ne kadar anlamlı/kayda değer

ile ilgilenir.

“Zamanı çoğaltmak” konsepti ile birlikte bu yeni nesil zaman yönetimini geliştiren Rory Vaden,  bunu Focus Tunnel – Odak Tüneli olarak anlatmaktadır.

“Kendinize yarın daha fazla zaman kazandıracak şeylere bugün zaman harcamak için izin vermek tanımı” ile geliştirilen bu yeni yöntemin detayları aşağıda yer almaktadır:

  • ELE:

Yaptığımda ne fark yaratacak, gerçekten anlamlı mı, gerekli mi?

Değilse ele.

  • OTOMATİKLEŞTİR:

Manuel yapmak yerine teknik olarak otomatik yapılmasını nasıl sağlayabilirim?

Otomatikleştir.

  • DELEGE ET:

İşi benim dışımda biri yapabilir mi? Bunun için neye ihtiyaç var? Verilen iş ve delege edilecek kişinin yeterlilik düzeyi uyumlu mu?

Delege et.

Sonucunda kalan işler asıl odaklanılacak yani öncelikli olan işlerdir ve buna göre planlanabilir.

Gerçek zaman zihinseldir yani beynimiz tarafından oluşturulur. Kendi yarattığımız her şeyi kendimiz yönetebilirsiniz. Bu yüzden zamanı yönetmenin en iyi yolu da zamanınızı yönetme yeteneniğiniz olduğuna inanmaktır.

Sevgiler.

Yeşim Erman

Leave A Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir