FARKET…

Tam da şu an…
Nefesini…
Varlığını…
Sevdiğini…
Sevildiğini… .

Fark et;
Güneşin parlaklığını…
Rüzgarın fısıltısını…
Yaprakların hışıltısını… .

Fark et;
Sabah evden çıktığında,
Akşam eve dönerken
Geçtiğin yolları,
Kaldırımları,
Binaları,
Daha önce hiç görmemiş gibi.
Öten kuşları,
Çocukların seslerini,
Kedilerin mırıltılarını
Konuşmaları,
Kahkahaları,
Daha önce hiç duymamış gibi.

Fark et;
Sahip olduklarını…
Varsın fiziki,
İster maddi,
İster manevi olsun.
Kişisel,
Özel
Yeter ki sana ait olsun.

Fark et;
Olan biteni.
Gündüzünü, geceni.
Ne yaşadığını,
Ne yaşamadığını.
Ne olduğunu,
Ne olmadığını.

Fark et;
Yeniyi,
Yineyi,
Farklıyı,
Artıyı,
Katkıyı.

Fark et;
Keşkelerini,
İyi kilerini.

Fark et;
Işıklarını,
Gölgelerini,
Engellerini,
İhtimallerini.

Fark et;
İçinden geleni,
İçine sineni.

Fark et;
İçindeki çocuğun
Hevesini,
Sezgisini,
Merakını
İhtiyacını.

Fark et;
Farketmenin devamlılığını,
Seçmenin özgürlüğünü,
Sezginin bütünlüğünü.

Fark et;
Harekete geçmeyi
Cesaretini.

Fark et;
Durmayı,
Dinginliği,

Ve fark et;
Böyle devam ettikçe,
Kabul ettikçe
Değişimi,
Değişen seni,
Değişen dünyanı.

Yeşim Gürdere Erman

Leave A Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir