Fedakarlık…
Fedakar insan… Başkalarını kendi önüne koyan, daha çok onlar için çalışan, onları hep mutlu etmeye çabalayan insan… Belki de tek istediği, beklediği sevilmek ve beğenilmek olan…
Fedakar insan, başkalarının istek ve ihtiyaçlarını kendininkilerin önüne koyar. Neredeyse onlar için yaşar. Eş, çocuk, anne, baba, dost, akraba… onun için öylesine önemlidir ki onları tatmin etmeye uğraşır; sanki onlar için yaratılmıştır. Başkalarını tatmin etmeye öylesine adanmıştır ki sürekli endişe hali yaşar; minik bir memnuniyet gösterilmesi için çırpınıp, dururken kendinden ödün verir. Yaşadığı gerilim, bazı rahatsızlıklara dahi sebep olur; ülser, migren, tansiyon, boyun-sırt ağrıları, vb.
Bir de yardımsever insan var tabii ki. Başkalarına yardım etmeyi, destek olmayı seven. Bu değerini onurlandırmak üzere başkalarına katkı olmaya çalışan, paylaşan insan. Bunu yaparken de başta kendi kıymetini sonra tüm herkesinkini bilir.
Onda denge vardır. Kendi hayatını da yaşar, başkalarınınkini de önemser. Yardım ederken rahat ve iyi hisseder, gerilmez. Olumlu etki ve değişiklik yapmak onu tatmin eder ama başkalarının tepkilerine göre yaşamaz. Hem kendine hem de başkalarına saygı duyar.
“BaşkaIarı için bir şeyIer yapmak isteyen, kendini başkaIarına kaptırmamaya bakmaIı” demiş Goethe de…
Fedakarlık = özveri, esirgememek
Yardım = katkı, destek
Senin için ne demek bunlar?
Peki, sen hangisisin?
Fedakar mı yardımsever mi?
Sevgiler.
@yesimerman