Kıyaslamak…

 

“Kişilik mukayeselerin bittiği yerde başlar.”

Karl Lagerfeld

En sık rastladığım konulardan biri kendini başkaları ile kıyaslamak oluyor son dönemlerde.
Filanca, benden daha başarılı, benden daha güzel, benden daha sosyal, vb. diye düşünmenin dışa vurumu; benden daha az bir tecrübesi olduğu halde o nasıl bu pozisyonda çalışabiliyor; fazla uğraşmadığı halde o nasıl tercih edilebiliyor, vb.

Bu tip düşünceler, imrenme, kıskançlık ve olumsuz duygular dışında kişiye hiçbirşey kazandırmayan düşünceler. Üstelik giderek de huzursuzluk ve mutsuzluk başta olmak üzere, özgüven eksikliğine sebep olabiliyor.

Kıyaslamanın neden başladığı ya da neden yapıldığı bu yazımın konusu değil.

Ben asıl, bundan nasıl vazgeçilebilir kısmına değinmeyi tercih ediyorum.

 

Birkaç adımda özetliyorum işe yarayacakları;

☑️ elma – armut karşılaştırması yaptığınızın farkında olmak lazım.
Hiç kimse birbirinin kopyası değil. Herkes eşsiz ve özel. Farklı olmamıza rağmen, eşit kulvarda kıyaslamaya çalışmanın hiçbir faydası yok. Tecrübeler, tarzlar, bakış açıları, geçmiş yaşam, kişilik, kısacası herşey farklı.

☑️ özfarkındalık arttıkça kıyaslama ilgi çekmez.
Siz kendi potansiyelinizi iyi biliyor; amaç ve hedeflerinize uygun yaşıyorsanız, kendi istek ve hayallerinizi gerçekleştirmeye başladığınızda başka insanların yaptıkları ile daha az ilgilenirsiniz.

☑️ kendi hikayenizi yazınca odak kendi yaşantınızda olur.
Her birimizin kendi hikayesinin kahramanı olması kıymetli. Kendinizden emin bir şekilde kendi yolunuzu izlediğinizde, kendinize güveniniz giderek artar ve isteklerinizi başarırsınız.

☑️ başkalarında nelere bakabileceğinizi tekrar değerlendirebilirsiniz.
Diğer insanların kim oldukları ya da sahip oldukları yerine onların samimiyeti, doğruluğu-dürüstlüğü, güvenilirliği, nezaketi, vicdanı, paylaşımına dikkat ederseniz kıyaslama boyutunda bambaşka bir bakış açısına sahip olur; iyiyi – güzeli içtenlik ve bütünlükle görürsünüz. Bu şekilde başkasında ters gördüğünüz noktaları dahi yargılamazsınız.

☑️ şükredin şükredin şükredin.

Sahip olduğumuz o kadar çok şey var ki. Her gün 5 dakikayı sahip olduklarınıza şükretmeye ayırabilirseniz, hem farkındalığınız artacak hem de kendinize verdiğiniz değer artacaktır.

 

Son bir not; size ilham kaynağı olacak birilerini bulmak her zaman mümkün hatta böylece hedeflerinizi gerçekleştirmenize de katkı olur ama önemli olan kimsenin – sizin bile – mükemmel olmadığını hatırlamak, her zaman kendinize ve potansiyelinize odaklanmak ve olumlu düşünmektir.

Leave A Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir