Mükemmeliyetçilik
o ‘Mükemmel’ ne demek senin için?
o Mükemmel olmak / mükemmel yapmak ne anlam ifade ediyor hayatında?
o Ne oluyor o zaman?
o Nasıl oluyor?
Önce bu sorulara cevap verip, sonra yazıyla devam edersen daha iyi olur.
Mükemmeliyetçilik çoğu zaman en iyisini yapma isteği, hata yapmaktan korkma, kusursuz olmaya çalışma ve kendini acımasızca eleştirme ile kendini gösterir.
Mükemmellik…
Böyle bir mertebe var mıdır, oradan başlayalım…
Öncelikle, bir şey yaparken ne kadar kusur aranırsa o kadar kusur bulunur. Üstelikte her seferinde. İyileştirmek ve geliştirmek hep mümkündür. Hep daha iyisi vardır. Ee o zaman, mükemmel aslında yoktur…
Mükemmeliyetçi kişilerin kendilerinden ve çevrelerinden çoğu zaman yüksek beklentileri olur.
Rahat ve esnek olmaları zordur. Başarı, sonuç, onay, tasdik, teyit onlar için önemlidir. Bir yandan tereddüt, kuşku ve kaygı duyguları yaşarlar çünkü sürekli olarak arayış halinde daha iyisi için çabalayıp dururlar.
Hangi davranışları ağır basar?
– Aşırı planlama
– Sürekli düzenleme, düzeltme
– Onay alma
– Kaçınma
– Eleştirme
Bunlar da beraberinde erteleme, tekrarlama veya kararsızlık getirir.
Neler Yapılabilir?
✨Önce kabul etmek ve zararlarının farkında olmak gerekir.
✨Ama ve ya olsa metodu kullanılabilir.
Önce, mükemmel yapmaya çalışmak istemiyorum ama … (sizi durduran, engelleyen her şey) sıralanır üç noktalı yerde. Yazılı olarak.
Sonra da … olsa mükemmel olmaya çalışmazdım (ihtiyacınız olan her şey) sıralanır üç noktalı yerde.
Örnek: “Mükemmel yapmaya çalışmak istemiyorum ama hata yapmaktan korkuyorum. Hata yaptığımda ne öğrendim gözüyle bakabilseydim mükemmel olmaya çalışmazdım.” gibi.
✨Kendinize gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler koyun.
✨Eleştirilere bakış açınızı değiştirin. Eleştirilere, size saldırı değil de İyileştirici ve geliştirici noktalar gözüyle bakın.
Ben de mükemmeliyetçi bir insanım. Biraz içten geliyor, biraz aileden, biraz çocukluktan… 😉
Tamamen geçmese de oldukça törpüledim bu huyumu… Nasıl mı?
Öncelikle, yorulduğumu ve yıprandığımı farkettim her yere yetişmeye çalışmaktan ve hep daha iyisi için çabalamaktan.
Sonra, hata yapmaktan korktuğumu farkettim, aslında hata yapmamayı kontrol etmeye çalışıyordum.
Benim için ilk adım buydu; farketmek. FARKINDALIK adımı… Değişim böyle başlıyor; çok önemli bir adım bu ilk adım ama tek başına yeterli değil.
Devamında karar vermek ve SEÇİM yapmak geliyor. Ben mükemmeliyetçiliğimden gelen değerlerimi seviyordum. Yani çalışkanlık, azimlilik, başarı odaklılık. Azaltmak istediğim aşırılık kısmıydı yani aşırı plan ve aşırı çaba. Bu fazla kontrol ve de detaylarda boğulmaya sebep oluyordu benim için; kendime de daha az vakit kalıyordu. Yıpranıyordum.
Bunları kabul ve bu huyumla barışıklık olma hissi beni biraz rahatlattı.
Hata yapsam ne olurdu?
Başka türlü tecrübe ve öğrenme olmuyordu.
Einstein ne demiş; bir hatayı iki defa tekrar etmeyen en mükemmel insandır.
Önemli olan hatadan çıkarılan dersti; onu tekrarlamamaktı, yapmak değildi.
Dolayısıyla, ben bakış açımı değiştirmeyi seçtim.
Daha rahat olacaktım. Kendime daha çok anlayış ve şevkat gösterecektim.
Bu da ikinci adımdı. Böyle bitmiyordu daha.
Üçüncü ve son adım yapmak, harekete geçmekti: EYLEM. Yaptığım her işe dikkat etmeye başladım; ne yapıyordum, nasıl yapıyordum? En önemlisi, kime, nasıl katkı oluyordum? Asıl mükemmellik; fayda sağlamaktı benim için artık. Amacım buydu. Bunun da azı, çoğu ya da doğrusu, yanlışı yoktu. İyiliği ve bütünlüğü vardı. Huzuru ve rahatlığı vardı.
Artık, harekette bereket var gözüyle, hep tohum ekiyorum, nerede nasıl filiz verirse de oradan devam ediyorum akışa.
Benim için değişim böyle geldi. İyilik yapmaya çalışmak; mükemmel olmaya çalışmaktan çok daha kıymetli bir değer oldu.
Değişimin Yeşim Erman Formulü kendi örneğim ile bu oldu:
DEĞİŞİM = FARKINDALIK + SEÇİM + EYLEM
Deneyimlemek ve seans almak için her zaman ulaşabilirsiniz.