Almak ve Vermek

Alma-verme dengesi tam bir terazidir. Biri olmadan diğeri olmaz. Hayatta beklenenlere, istenenlere bakarsak mesela:

✔️Kilo vermekse istenen, sağlıklı yiyip, hareket ediliyor mu istikrarlı?
✔️Bolluk bereketse istenen; gelir kazanırken sadaka veriliyor mu?
✔️Saygı bekleniyorsa, saygı gösteriliyor mu?
✔️Yardım etmek seviliyorsa; yardım isteniyor mu?

Teraziniz nasıl? Dengeniz ne yöne doğru? Hep veren mi, hep alan mısınız? Çok veren az alan mı ya da tam tersi?

Dengelemek için birkaç altın kural var:

1) Evrenin boşalt, dolsun kuralı. İyilik yaptığınızda verme enerjisi boşalır, aynı şekilde iyilik alma enerjisine yer açılır. Tam tersi de söz konusu. Kötülük ya da olumsuzluk (öfke, yargı, kıskançlık, vb.) verdiğinizde de onlar için yer açılır. Seçim önemli.

2) Dönüştürmek mümkün. Olumsuzu olumluya dönüştürmek elimizde. Olumlu birşey çekmek için olumsuzu bırakmak yeterli. Size değer veren iyi niyetli dost istiyorsanız; size anlamayan, size iyi gelmeyen, enerjinizi çalan kişilerden uzaklaşın ki onların yerine size gerçek anlamda kıymet veren kişiler olsun hayatınızda.

3) Akış… Alma verme, denge olmasının yanı sıra aslında bir enerji. Emek verdiğiniz herhangi bir konuda, karşılığını maddi ya da manevi olarak almanız bu enerjiyi dönüştürür ve akışı sağlar. İşleriniz yolunda gider. Bunu gözlemleyebilirsiniz; tersi olduğunda, tıkanıklıklar, kısır döngüler yaşanma olasılığı artar.

Aldığınız ve verdiğiniz alanlarda, denge ve dengesizlik nerelerde böyle bakınca? Hatırlayın; dönüştürmek elimizde.

Son olarak, kıymetli bir nokta da karşılık beklemeden vermek ya da almak yani mutlu etmek istemek, iyilik yapmaya gönüllü olmak, kişilere değer vermek, sevgi ve içtenlik ile yapmak. Bu bolluğu, bereketi, verimi, hazzı, mutluluğu her daim artırır.

Sevgiler,

Yeşim Erman

 

Leave A Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.