Cesaret
Güvenli alan, diğer bir deyişle ‘konfor alanı.’ Günümüzün popüler sözü.
İnsan rahat ve güvende hissettiğinde buradadır. Aslında, fanustadır bir yandan da çünkü korku ve kaygıları onu buraya mahkum eder. Nefes alır orada ama yaşar mı soru işareti?
- ‘İnsan, kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe, yeni okyanuslar keşfedemez.’ demiş Andre Gide. Aslında keşiftir öğreten, geliştiren, büyüten… Kaynağı nedir peki? Cesaret etmek… Cesur davranmak…
- Nasıl cesur olunur / davranılır? Korkuların üstüne giderek. Güzel bir atasözümüz var; ‘cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir.’ bunu hatırlayarak.
- Deneyerek, uğraşarak.
- Kaybetmeyi düşünmeden, önüne bakarak.
- Hata yapmaya odaklanmayarak. Bir deyiş var: ‘Hayatta yapabileceğin en büyük hata, bir hata yapacağından sürekli korkmaktır.’ (Elbert Hubbart)
- Hatalardan öğrenmeyi seçerek, yola devam ederek.
- Hayal ederek. Che Guevara ne demiş: ‘Peşinden gidecek cesaretin varsa bütün hayaller gerçek olabilir.’
- Kararlı ve azimli olarak. ‘Cesaret insanı zafere, kararsızIık tehIikeye, korkakIık ise öIüme götürür.’ demiş Yavuz SuItan SeIim.
Bitirirken bir maddem de hayatın inişleri ve çıkışları olduğunu unutmamak:
’Eğer hayat sadece sevinçle dolu olsaydı, hiçbir zaman cesur ve sabırlı olmayı öğrenemezdik. (Helen Keller)
Peki, sen de cesareti ne tetikliyor?
Söylediklerini yapmakta ne kadar başarılısın?
Nerede takılıyorsun?