Kabul

Bir düşün lütfen kendini şöyle; ne oluyor sende: Keyifliyken, Sinirliyken, Mutluyken, Üzgünken, Doğruyken, Hatalıyken, Konuşurken, Suskunken, Dürüstken, Yalan söylerken, Geçmişteyken, Andayken, Gelecekteyken, …. ve daha fazlasıyken… Nasıl bir sen var

Hedefler…

“Bugün gölgede oturan, dün ağaç dikendir.” Warren Buffet Hedefiniz çok büyük ve sizin için çok önemli bir hedef olabilir. Bazen büyük ve kritik bir hedefi gerçekleştirebilmek gözünüzde büyür de büyür.

Çözemediğin bir sorunun mu var?

İstiyorsun ama olmuyor bir türlü…Deniyorsun deniyorsun olur gibi oluyor, sonra yine başa dönüyorsun. Önce, sorunun kaynağına inmek önemli.Neden kaynaklanıyor?Bazen bir soruna bağlı başka bir sorun daha oluyor. Onları birbirinden

Eleştiri nasıl yapılmalı?

Bir çok formülü olabilir; benim genelde uyguladığımı paylaşmak isterim sizinle. Çiçek yetiştirir gibi olmalı eleştiri. Çiçeğe fazla su verirsen, kökleri çürür. Az su verirsen de kurur. Eleştiri özenli

Sezgiler

İçimden geldi. İçime doğdu. İçime sindi. İçimden bir ses dedi. Tanıdık geliyor mu bunlar? Ne demek istiyoruz böyle dediğimizde hiç düşündünüz mü? ‘İçim’ dediğimiz neresi? Kalbimin sesi? Gönlüm? İçten gelen

Korkuyor musun?

Siz hiç korkuyor musunuz dedi bir takipçim bana. Tabii ki dedim, tabii ki. Ama eskisinden daha az. Neden dedi? Çünkü ‘sevmek ve inanmak’ içimizde var oldukça aslında korkuyu bizim yarattığımızı

Alma Verme Dengesi

Sürekli birşeyler isteniyor, birşeyler bekleniyor yaşarken. Peki ne yapılıyor karşılığında? Mesela, kilo vermek isteniyor, sağlıklı yiyip, hareket ediliyor mu düzenli ve istikrarlı? Bolluk bereket artsın isteniyor; ihtiyaç duyulmayan kıyafet, ayakkabı,

Hayır diyebilmek…

Hayatımızdaki mecburiyetler diğer bir deyişle lazım’lar bizi esir eder, giderek köleleştirir. Hedefler ve istekler ise rahatlatır, giderek özgürleştirir. Değerli Hocam Vedat Erol’un da bir sözü vardır: ‘Hayır diyebildiğin kadar özgürsün…’