Yaşam Dengesi…

“Hayat bisiklet gibidir, dengeyi kaybetmemek için ilerlemek gerekir.”
Einstein

Her şeye aynı anda sahip olabilir miyiz ya da her şeyi aynı anda yapabilir miyiz? Bunu yapmaya çalışıyor muyuz peki? Her şeye yetişebilir miyiz?

Peki, denge ne demek tam olarak? “Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hali” diyor sözlük. Terazi gibi; bir tarafın ağır gelmeme durumu. Bence denge eşittir uyum, istikrar, ahenk, döngü… Artırmak da mümkün. Size göre nedir denge?

İnsanı en mutlu eden ve güven veren şeylerden biri denge ve dengeli olmaktır. Hem yaşamdaki her şey arasında bir denge hem de ihtiyaçlar ve sahip olunanlar arasında bir denge. İhtiyaçlarınızı azaltın, varlıklarınızın düzeyine getirin, dengelensin o zaman. Olabilir mi? Bu kadar kolay mı? Pek değil… Birkaç aşamada bakalım:

– Öncelikle, para vermeden sahip olduklarımızı ele alalım. Sağlık, aile, eş/sevgili, çocuk, arkadaşlar, sevgi, şefkat, an, akış, sakinlik… Bunların farkına varmak ve bunları gözetmek belki de en temeli. Şükretmek ve kıymet bilmek bir yandan…

– “Aynı şeyleri yapıyorken farklı sonuçlar almayı beklemek delilik.” demiş Einstein. Denge olmadığını düşündüğümüz noktada denge istiyorsak önce kendimize ve yaptıklarımıza bakmamız gerekiyor. Burada da ilk sorum şu: Odağınızda ne var? İkinci sorum da: İhtiyacınız ne? Bunların cevaplarında bir çok gerçeğiniz yatar.

– Planladıklarınız planladığınız gibi gitmeyebilir. İçindeki mesajı görebilmek de bir dengedir. O yüzden “direnç yerine kabul” önemli. Buradaki sorum: İstediğiniz sonucu almadığınızdaki kazancınız / fırsatınız nedir?

– Sizin için çok önemli olmayan şeyleri biraz boş vermek ya da oluruna bırakmak ama önemli olanlara daha çok tutunmak, odaklanmak. Önceliklendirmek, biraz da gereken noktada affedebilmek bir yandan.

– Bırakmak ya da vazgeçmeye de değinmek istiyorum. Bir döngüyü kapatmak, bir döngüyü açmayı sağlar. Tasavvufta bir söz vardır: “Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli insan.” Yeniyi karşılayabilmek için neyi eskide bırakmam gerekiyor? Değerli bir Hocamın konuşmasından etkilendim geçen gün. Diyor ki; “sonbaharda bahçemde neleri ters yüz etmem gerekiyor ki onu ilkbahara hazırlayabileyim?”
Biraz bakış açımı aktarmaya çalıştım bu yazımda. Özetle, bence dengeli bir yaşam, sadece sevdiklerinize ve de sevdiğiniz şeylere zaman ayırmak değil; aile, iş, hobi ve sosyallik arasında sizin için anlamlı bir ilişki kurabilmektir.

Bu aralar sıkça takip ettiğim çok sevdiğim yazar Judith Malika Liberman’ın bir sözü ile tamamlamak istiyorum yazımı:

“İçindeki sese kulak ver, yürümen gereken yolu, aslında yapman gereken işi bulduğunda hayatına denge gelecektir.”

Çok sevgiler.
@yesimerman